Keten tohumu ve bitkisel östrojenler

0
1824

Editörün Yorumu

Son zamanlarda çok revaçta olan keten tohumunun faydalarını şu şekilde gruplandırabiliriz.

  1. Keten tohumu zengin bir amino asit ve potasyum kaynağı olup magnezyum, demir, bakır, çinko ve E vitamini gibi çeşitli vitamin ve mineraller içerir.
  2. Keten tohumu çözünebilir ve çözünemez liflerden zengindir.
  3. Keten tohumunun içerdiği en zengin bitkisel omega-3 kaynağıdır.
  4. Keten tohumu bir çeşit bitkisel östrojen olan lignanların en zengin kaynağıdır.

İlk 3 özellik büyük ölçüde yukardaki yazıda ve bultenimizdeki omega-3 yağ asitleri konusunda işlendiği için biz daha çok keten tohumunun daha az bilinen bitkisel östrojen özelliğinden bahsedeceğiz.

Östrojenler

Östrojenler kadınsı özellikleri sağlayan en önemli hormonların başında gelmekte ve az miktarda erkeklerde de bulunmaktadır. Başlıca görevleri şunlardır;

  • Seks organlarının gelişimini ve işlevlerini olgunlaştırma
  • Kemikleri güçlendirme
  • Cildi tazeleme
  • Damarların esnekliğini sağlama
  • Ruh sağlığını koruma
  • 35 yaşından sonra östrojen miktarları düşmeye başlar. Menopoz sırasında ise iyice azalır ve yukarıdaki östrojen görevleri önemli ölçüde aksar. Dışardan östrojenlere ihtiyacın en fazla olduğu dönem bu dönemdir. Konvansiyonel tıpta bu ihtiyaç sentetik östrojen preparatları ile karşılanmaya çalışılır.

Birçok faydalı özelliği olan östrojenin fazlası ise oldukça zararlıdır; meme kanseri ve damar sertliği olasılığını artırır.

Günümüz kadınları neden daha fazla östrojene maruz kalıyorlar?
  • Erken ergenliğe girme
  • Geç menopoza girme
  • Az çocuk doğurma
  • Az emzirme
  • Fazla doğum kontrol hapı kullanma
  • Menopozda hormon (östrojen) tedavisi görme

Anlayacağınız gibi menopozda sentetik östrojen preparatları kullanmak kanserlere yol açtığından yağmurdan kaçarken doluya tutunmağa benziyor.

Bitkisel östrojenler

Östrojenler de diğer hormonlar gibi etkilerini ancak reseptörlerine bağlanarak gösterirler. Başka bir deyimle, bir hormon kanda ne kadar yüksek olursa olsun reseptörüne bağlanamasa etkisini gösteremez.

Soya, keten tohumu ya da başka bitkilerde bulunan bulunan östrojenler (fitoöstrojenler) de tıpkı insan vücudunda bulunan ya da ilaçlarla alınan östrojenler gibi aynı östrojen reseptörlerine yapışırlar.

Fitoöstrojenler diğer güçlü östrojenlerle reseptöre yapışmak için yarışırlar. Böylece aşırı bitkisel olmayan östrojenlerin aşırı etkilerini azaltırlar. Bitkisel (fito-) östrojenler ise daha zayıf da olsa aynı etkilere sahip olduklarından menopoz gibi, östrojen azlığında da östrojen etkisi gösterirler.

Bitkisel östrojenler (fitoöstrojenler) insan vücudunda yapılan östrojenlere çok benzerler fakat etkileri onlardan daha zayıftır (100 kat kadar).

Bitkisel östrojenden zengin gıdalar

  • Elma
  • Baklagiller, bezelye
  • Asparagus
  • Brokoli, karnabahar
  • Lahana (kırmızı, beyaz, kara)
  • Buğday rüşeymi
  • Çavdar, mısır, yulaf, arpa
  • Esmer pirinç
  • Yeşil biber
  • Kiraz, vişne
  • Sarımsak
  • Soğan
  • Süt
  • Kabak çekirdeği
  • Zeytin yağı
  • Armut
  • Keten tohumu
  • Soya ürünleri (fermente)
  • Havuç
  • Deniz börülcesi, yosunlar
  • Ayçiçeği
  • Nar
  • Kırmızı Yonca
  • Adaçayı
  • Rezene
  • Meyan kökü
Bitkisel östrojenlerin sınıflaması

İki grup bitkisel östrojen mevcuttur;

1) İzoflavonlar

2) Lignanlar

İzoflavonlar

İzoflavonlar en çok soyada bulunur. Diğer baklagiller de soya kadar olmamakla birlikte izoflavonlardan zengindir. Diğer bitkilerdeki izoflavon miktarı ise düşüktür.

  • Soya östrojenden zengin bir bitkidir. Fakat soyanın fermante edilmemiş şekilde kullanılmasını çeşitli nedenlerle zararlıdır.
  • Protein sindiriminini bozma, hazımsızlık
  • Bağırsaktan kalsiyum, demir ve çinko emiliminini azatma
  • Tiroid hormonu sentezini bozma D vitamini eksikliği
  • Osteoporoz
  • Bağışıklık yetersizliği
  • Bunama·
  • Kanser
  • Kalp kası hastalığı
  • Soyanın Çin ve Japonya gibi yüksek nüfuslu Uzak doğu ülkelerinin, en fazla tercih ettiği gıda olduğu ve onların yaşam sürelerini uzattığı iddiaları çok eksik ve yanlıştır.

Bu ülkelerde soyanın total kalori içindeki payı genellikle %5’i geçmez. Ayrıca Uzak Doğulular soyanın fermente ürünlerini (miso, soya salçası, natto, tempeh vb) yerler. Soyanın fermantasyonu soyanın birçok olumsuz etkisini giderebilmektedir.

Soyanın östrojeni faydalı olabilir ama bir yığın zararı da vardır. Soya salçası gibi fermante ürünler ve soya filizi oldukça aşırı kullanılmadıkça oldukça faydalıdırlar ve rahatlıkla kullanılabilirler.

Soyanın bir başka tehlikesi ise şudur. Salam, sosis, sucuk gibi et çeşitli et ürünlerine yasal kılıflar içinde gizleyerek ya da hiç belirtmeden et yerine çok daha ucuz olan soya ilave edilmektedir (beslenme sanayinde buna ‘giydirme’ denmektedir). Ayrıca ketçap gibi değişik gıdaların içine de katıldığı için bilinmeden tüketilen soya miktarı aşırı düzeylere ulaşmaktadır. Sadece soyalı mama ile beslenen bebeklerin aldıkları östrojen miktarı vücut ağırlığına göre ayarlandığında en az 5 doğum kontrol hapına karşılık gelmektedir.

Her ne kadar zayıf östrojenik etkilere sahip de olsa aşırı miktarda soya tüketilmesi kız çocuklarında erken ergenlik belirtileri ve adet düzensizliklerine, erkek çocuklarda ise meme büyümesine (jinekomasti) yol açabilir. Uzakdoğu rahiplerinin cinsel isteklerini baskılamak için fazla soya tükettikleri de ilginç bir tesbittir.

Lignanlar

Lignanlar da bitkilerde bulunan kimyasal bileşiklerdir.

Lignanlar dibenzilbütan iskeletine yerleştirilmiş sinnamik alkollerin dimerizasyonu ile fenilalaninden elde edilirler.

Ketentohumu en zengin lignan kaynağıdır; birçok bitkiden 75-800 kat daha fazla lignan içerir.

Ketentohumunda bulunan başlıca lignan öncüsü sekoizolarisiresinol diglukosiddir.

Lignanların kanser korunmasında izoflavonoidden daha etkili olduğu söylenmektedir.

Soyanın onca zararı göz önüne alındığında en az onun kadar iyi bir bitkisel östrojen kaynağı olan, buna karşın soyanın yan etkilerine de sahip olmayan keten tohumunun önemi ortaya çıkmaktadır.

Dünyada tüketilen soyanın %80’inin genetiğinin değiştirilmiş olması, keten tohumunda ise henüz! böyle bir tehlikenin olmadığı da önemli bir noktadır.

Çeşitli faydalarına rağmen aşırı keten tohumu kullanılması da zararlı olabilir. Bu nedenle kadınların 2 -3 tatlı kaşığı, erkeklerin ise 1-2 tatlı kaşığından fazla kullanmaması tavsiye edilir. Menopozdaki kadınlar 1-2 kaşık daha fazla alabilirler. Önce hafifçe kavurun ve kahve değirmeninde öğüttükten sonra, yoğurda, salatalara veya ağız tadınıza uygun bir yiyecek üzerine serpin.

Prof. Dr. Ahmet Aydın

www.beslenmebulteni.com

besahmet@yahoo.com

Kaynaklar

  1. Yimsel Serkan O. Doğru beslenme ile ilgili yanlış bildikleriniz. Hayykitap, İstanbul, 2007
  2. Freni-Titulaer L, Cordero JF, Haddock , Lebron G, Martinez R, Mills JL.Premature thelarche in Puerto Rico. A search for environmental factors. Am J Dis Child. 1986;140(12):1263-7.
  3. Herman-Giddens ME, Slora EJ, Wasserman RC, Bourdony CJ, Bhapkar MV, Koch GG, Hasemeier CM.Secondary Sexual Characteristics and Menses in Young Girls Seen in Office Practice: A Study from the Pediatric Research in Office Settings Network. Pediatrics, 1997;99:(4):505-512.
  4. Irvine C, Fitzpatrick M, Robertson I, Woodhams D. “The Potential Adverse Effects of Soybean Phytoestrogens in Infant Feeding”, N Z Med J. 1995:24;108(1000):208-9. Setchell KDR, Zimmer-Nechemias L, Cai J, et al. Exposure of infants to phyto-estrogens from soy-based infant formula. Lancet. 1997:350: 23-7.
  5. Cassidy A, Bingham S, Setchell K. Biological effects of a diet of soy protein rich in isoflavones on the menstrual cycle of pre-menopausal women. American Journal of Clinical Nutrition 1994;60: 333-40.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz