Doktor, ‘Bu ilacın yan etkisi iktidarsızlık’ dese, yutar mısınız?

0
966

Yazar: Mine Şenocaklı

Yutmazsınız tabii ki! Üstelik hasta hakları var ve bunun söylenmesi kanunen de gerekli. Ama söylenmiyor!.. Kolesterol düşürücü ilaçların, yani statinlerin yan etkilerinden sadece biri bu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın’a göre… Yine ona göre kolesterol bir hastalık değil, tam tersine sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmazlardan. Bir diyet öneriyor, tıpkı dedelerimizin, ninelerimizin sofrası gibi… Et de var, tereyağı da, hatta sakatat da… Yeter ki unlu ve şekerli gıdalardan uzak durun!

Tartışmayı Prof. Canan Efendigil Karatay başlattı… Hani bu yıla damgasını vuran, bestseller olan Karatay Diyeti’nin yazarı, 50 yıllık tıp birikimine sahip, dünyada ilk kalp naklini yapan Güney Afrikalı Christiaan Barnard’la birlikte çalışmış, ondan öğrendiği ve şu anda ülkemizde yaygın olarak uygulanan uyluk atardamarı yolu kullanılarak yapılan ‘koroner anjiyografi’ tekniğini Türkiye’de ilk kez uygulayan, sayılı kardiyologlardan biri… Tartışma konusu can alıcı cinsten, zira Türkiye’de ölümlerin neredeyse yüzde 50’si kalp-damar hastalıklarından kaynaklanıyor. Kalp dendi mi de akla ilk gelen şey kolesterol! İşte Karatay’ın açıklaması, tam da bu ‘kötü şöhretli’ madde kolesterol üzerine oldu. Genel olarak bize söylenen, kötü huylusunun damarları tıkayıp adamı mezara götürdüğü… Daha önceden iyisi kötüsü de bilinmezdi ya, her neyse!

Böyle biliyorduk ve leblebi gibi kolesterol düşürücü haplar, yani statin alıyorduk. Doktorlar da leblebi gibi öneriyordu zaten! Ta ki Karatay çıkıp da; “Kolesterol faydalıdır, damar tıkanmasının nedeni değildir, ben hastalarıma kesinlikle kolesterol ilacı vermiyorum, yaşam ve beslenme biçimlerini değiştirmelerini öneriyorum” diyene dek…

Ortalık bir anda toz duman oldu. Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Oktay Ergene’den anında yanıt geldi, “Şöhret uğruna binlerce insanın hayatıyla oynamaktadır!” Bunun üzerine Prof. Karatay’la, onu destekleyen, kolesterolü zararlı değil, faydalı bulan ve kendilerine ‘bağımsız doktorlar’ adını veren meslektaşları bir basın toplantısı düzenleyerek, kolesterolle ilgili ‘bağımsız’ bilimsel araştırmaların sonuçlarını paylaştılar.

Ne demek ‘bağımsız’ derseniz, aslında cevabında meselenin özünü de göreceksiniz! Zira bu doktorlar hiçbir ilaç şirketiyle bağı olmayan, onların finanse ettiği araştırmaların içinde yer almayan bir avuç insan. Sayalım; Prof. Canan Karatay, Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, Prof. Ahmet Aydın ve uzman biyolog Mevlüt Durmuş…

Kolesterol bir hastalık değildir!

Tartışma git gide alevlendi. TV programlarında koca koca doktorlar birbirine girdi. Sonunda, geçtiğimiz hafta Meclis Sağlık Komisyonu Başkanı AK Parti milletvekili Dr. Cevdet Erdöl, tartışmaya dahil oldu. Bağımsız doktorlardan görüşlerini bilimsel olarak kanıtlamalarını isterken, hastalara da “Doktorunuza danışmadan kolesterol ilacını kesmeyin” uyarısında bulundu. Ardından Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın açıklaması geldi: “Bu hafta içinde Bilim Kurulu’nu toplayacağız, son sözü bilim söyleyecek.” O da aynı uyarıyı yineledi; “Doktorunuza sormadan ilacı kesmeyin!” Adı geçen bağımsız doktorlar da kolesterole şüpheyle bakmalarına karine oluşturan bilimsel araştırma ve kanıtları hem TBMM Sağlık Komisyonu’na hem de Sağlık Bakanlığı’na gönderdi.

Aslında bu tartışma sadece ülkemizde değil, tüm dünyada yıllardır aynı sertlikte sürüyor. Ve ciddi suçlamalarla: Kolesterol ilaçlarını savunanlar diğerlerini hastaların hayatını tehlikeye atmakla suçluyor, kolesterole şüpheyle bakanlar ise, kolesterolün masum olduğunu, istatistik oyunlarıyla statinlerin faydalarının abartıldığını, yan etkilerinin ise hastalara anlatılmadığını, esas hastaların hayatını tehlikeye atmanın bu olduğunu savunuyorlar. Kolesterolün bir hastalık olmadığını söyleyen bu doktorlara göre, kalp-damar hastalıklarını engellemenin yolu da ilaçlardan değil, doğru bir beslenme rejiminden geçiyor. Zaten Karatay Diyeti’nin iddiası da bu ve ben Prof. Karatay’la söyleşi yaptığımdan bugüne kadar onlarca e-posta aldım; çoğu şu cümleyle biten; “Bu diyet sayesinde hem zayıfladım hem sağlığıma kavuştum!”

Doktorların da başucu kitabı
Aslında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Ahmet Aydın yazdığı 7’den 70’e Taş Devri Diyeti kitabıyla, Karatay Diyeti kitabı çıkmadan çok önce benzer beslenme ve yaşam biçimini önermişti Türk halkına. Nitekim Prof. Karatay da kitabında, aynı zamanda öğrencisi olan Prof. Aydın’ı referans göstermişti.

Özetle, Karatay Diyeti de, ondan daha önce kaleme alınan 7’den 70’e Taş Devri Diyeti de benzer beslenme tarzını, ilaç sektörünün hiç de hoşuna gitmeyen bilimsel gerçekleri savunuyordu!

İşte o ‘ilk’ kitabın yazarı Prof. Dr. Ahmet Aydın’la konuştum. Çünkü Aydın, sadece hastalıklara karşı korunma kalkanı olsun diye yazmamış bu kitabı. Aynı zamanda hastalık baş gösterse bile doğru bir diyetle ve olabildiğince ilaç kullanmadan, kanser, kısırlık, astım, reflü, hipertansiyon, migren, Alzheimer gibi hastalıkların nasıl tedavi edileceğini bilimsel olarak ortaya koymuş. Bu yüzden pek çok doktorun da başucu kitabı…

Tam 10 yılda yazmış 7’den 70’e Taş Devri Diyeti’ni ve baştan sona kendi üzerinde de test etmiş. 59 yaşındaki Aydın’ın yüzünde kırışık yoktu desem abartı olmaz. İncecik, sağlıklı bir adamdı karşımdaki. “Bu diyet sayesinde saçlar da dökülmez. Bakmayın benim saçlarıma, döküldü ama sebebi bu diyete geç başlamış olmam. Çocukluğumdan bu yana uygulama şansım olsaydı hiç dökülmezdi!” diyor.

İlaçsız, olabildiğince hastalıksız, kilosuz, dinç ve mutlu bir hayat öneriyor Ahmet Aydın… Bu söyleşide tüm ipuçları var, üstelik hiçbir ilaçta olmayan bir özellikle; yan etkisi yok!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz