İlaç şirketleri kârsız mı arsız mı

0
833

2002’de 4.4 milyar lira olan ilaç harcaması, 2010’da 15 milyar TL’ye yükseldi.  Masrafların bu şekilde artması üzerine sağlık bütçesi ciddi sıkıntıya uğradı ve Sağlık Bakanlığı tedbir olarak son üç yıldır art arda ilaç fiyatlarında iskonto yapmaya başladı.  İlaçta indirim kararı şirketleri ayaklandırdı. E-muhtıra yayınlayan firmalar, ‘kâr yok’ diye eczanelere ilaç akışını durdurdu. Bültenimizin mevcut sayısında konu ile ilgili olarak Sabah Gazetesinde 19. kasım 2011’de çıkan Metin Can imzalı yazıyı yayınlıyoruz. Bu yazının sonunda Medimagazin’de yayınlanan Kardiyolog Dr. Mehmet K. Çelenk’ in ibretlik yorumunu okuyacaksınız. Çelenk son 10 yılda ilaç fiyatlarında %60’lara varan indirimlere rağmen tüketimindeki 4 katlık artışın altındaki ilaç firması-hekim arasındaki pis ilişkilere vurgu yapıyor.

İLAÇ ŞİRKETLERİ KÂRSIZ MI, ARSIZ MI?

İlaç firmaları, Sağlık Bakanlığı’nın son üç yıldır art arda yükselttiği kamu iskonto oranlarına karşı kazan kaldırdı. Son olarak 5 ve 10 Kasım tarihlerinde yürürlüğe giren yeni fiyat düzenlemeleriyle ilgili olarak hukuki süreç başlatmaya hazırlanan sektör temsilcileri edinilen bilgiye göre iskonto oranlarını uygulamamaya ve bazı ilaçların satışını da durdurmaya başladı. Bunun sonucu olarak eczanelerin ilaç temininde sıkıntılar başladı. Yaşanan sıkıntıyı doğrulayan Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, “Firmalar, zararlarını bahane ederek, devlete yapmaları gereken iskontoyu yapmamak için depolardan eczanelere ilaç akışını kesmeye başladı” dedi.

FATURA ECZACIYA

İlaç firmalarının başlattığı protestonun faturası hastaya ve eczacıya kesildi. 17 Kasım sabahı itibarıyla kamu kurum iskontalarındaki artıştan dolayı eczanelerin ilaçlardan zararının 150 milyon TL’yi bulduğunu hatırlatan Saydan, “Ancak asıl sorunu hastalar yaşıyor. İlaç akışı durduğu için hasta, ihtiyacı olan ilaca erişemeyecek” diye konuştu.

ŞİRKETLER KâR VE VERGİ REKORU KIRIYOR

Yaşanan bu gelişme ilaç sektörü kârda mı zararda mı tartışmasını gündeme getirdi. Rakamlar büyümeye işaret ediyor. Devletin 2002’de 4.4 milyar lira olan ilaç harcaması, 2010’da 15 milyar TL’ye yükseldi. Ayrıca üretimden çekilen devlet bu payı da özel sektöre bıraktı. Yine bu dönemde hastane sayısı 4 kat artarken, toplam eczane sayısı ise 14 binden 23 bine yükseldi. İlaç firmalarının cirolarında da artış gözlendi. Öyle ki 2007’de sadece bir firma Kurumlar Vergisi rekortmenleri listesine girerken 2010’da 7 firma bu listede kendine yer buldu. Halka açık firmalar incelendiğinde de ciroda ortalama yüzde 10 artış görünüyor.

FAHİŞ KAZANÇLAR BİTTİ

İlaç firmalarını sektör büyümesine rağmen isyan noktasına getiren unsur ise kamu iskonto oranlarının artırılması oldu. Bu konuda Sağlık Bakanlığı Avrupa ülkelerindeki en düşük fiyat ortalamaları üzerinden ilaç satın almaya başladı. Sektörde de kâr oranları aşağıya çekilmiş oldu.

İSKONTOLAR % 60’I BULDU

Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut’a göre iskontolar firmaların dayanma eşiğinin üzerine çıktı. İlaç fiyatlarında % 60’ı bulan iskontoların yaşandığını ifade eden Barut, “Biz hastaya ilaç ulaştırma etiğinden vazgeçmemek adına satışa devam ediyoruz. Ancak bazı firmaların belli ürünlerde dayanacak gücü kalmamış olabilir “dedi.

E-MUHTIRA YAYINLADILAR

İskonto kararının ardından 50 firmanın üye olduğu Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) e-muhtıra yayınlayarak, “Euronun değer kazanması sonucunda yaklaşık yüzde 25’lik bir kaybın yaşandığı noktada, Bakanlar Kurulu Kararı gereği ilaç fiyatlarının yukarıya doğru ayarlanması gerekirken aşağı çekilmiş olmasını hayret ve endişe ile takip etmekteyiz. Ayrıca eczanelerin stoklarındaki ilaçların parasal değerindeki azalmanın firmalar tarafından ecza depolarına ve eczanelere ödenmesi öngörülmektedir. Bu hükmün hukuki dayanağı yoktur” dedi.

YABANCI ROTAYI TÜRKİYE’YE ÇEVİRDİ

Türk ilaç sektörünün büyümesi yerli ilaç firmalarına da yaradı. Yakın zamanda İtalyan ilaç devi Recordati, İş Yatırım bünyesinde yer alan Frik İlaç’ı 130 milyon dolara satın aldı. Londra merkezli NBGI Private Equity fonu aşı üreticisi Birgi Mefar’a ortak oldu. Daha öncede de Abdi İbrahim İlaç’ın CEO’su Candan Karabağlı kendilerine yurtdışından ciddi şekilde ortaklık teklifleri aldıklarını söyleyerek, “Kapımızı çalan, bizi almak isteyen çok. Kapıyı çalmayan kalmadı” demişti.

MEDİMAGAZİN’ DE “İLAÇ ŞİRKETLERİ KÂRSIZ MI, ARSIZ MI” BAŞLIKLI HABER İÇİN KARDİYOLOG DR. MEHMET K. ÇELENK’ İN YORUMU:

Şu anda ağlaşıp duran ilaç firmaları bir ara bazı tansiyon ve mide ilaçlarından % 5000 kar ediyorlardı; itiraf da etmişlerdi. (Sorulursa, örnekler de verebilirim).

Yanında dünya haritası, atlas ile dolaşan mümessiller vardı. Reçete için anlaştıkları şahıs (Dr. diyemiyorum), parmağını haritada bir yere basıyordu ve kendisine derhal oradan bir “bilimsel etkinlik” ayarlanıyordu. Bizzat ilaç firması yetkilisi olan kişiler anlatmışlardı: Bu işlerle uğraşan “kongre şirketleri” firmalardan normal turizm gezisi rayicinin 2-3 misli para alıyorlarmış bu seyahatler için. “Seyahati biz kendimiz ayarlayınca, çok daha ucuza mal oluyordu” demişlerdi.

Gerçekten bilimsel gayelerle gidenleri tenzih ederim, ama ben Mersin’de çalışırken, alakalı alakasız kongreler için, son 2 yıl içerisinde 20-25 kez yurtdışına giden, ama doğru dürüst yabancı dil bile bilmeyen hekimler hatırlıyorum. Hocalar arasında 100′lerce kez gidenler var.

Yıllık hekim seyahat masraflarının 2 milyar doları geçtiği açıklanmıştı.

Muhtemelen firmalar bunların masraflarını da vergiden düşmenin yolunu da bulmuşlardır.

Hükümet bunun çok lafını etmişti, kimse de bir şey diyememişti. İnanınız, halkın ve devletin hekimlere karşı olumsuz tutumlarının bir nedeni de budur.

Kaynak: http://www.medimagazin.com.tr/ilac-sanayi/genel/tr-ilac-sirketleri-krsiz-mi-arsiz-mi-8-60-38780.html

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz