Sebebi bilinmeyen hastalıklarınız ve şikayetleriniz buğday proteini glütene bağlı olabilir

1
2728

Çölyak hastalığı nasıl tedavi ediliyor?

Hastalığın başlangıcında belirli bir süre, bağırsaklar toparlanıncaya kadar eksik olan vitaminler ve minerallerin takviyesi yapılıyor ama bu hastalığın ana tedavisi diyet. Bu diyette buğday, arpa, çavdar ve yulaf olmayacak. Bu da tabii uygulanması çok da kolay bir şey değil. Çünkü unla bulaşmamış yiyeceği bulmak oldukça zor. İşte ekmek, kekler, pastalar, gofretler, bisküviler…; bunların hiç bir şekilde alınmaması lazım.

Bu tahıllar yenilmiyorsa, onun yerine ne yiyecek o zaman?

Bir tahılı yememek insan hayatından hiçbir şey eksiltmez, tam tersine kazandırır. Çölyak hastaları için yasak olmayan tahıllar da var. Mesela mısır ekmeği yiyebilirler. Ancak mısır ekmeğini tutturmak güçtür. Birçokları ekmeği tutturmak için içine buğday unu ekler. Piyasada satılan mısır unu ya da mısır unu ekmeklerinin %95’i buğday unu ile karışık oluyor. Onun için bu mısır ekmeğini kendiniz yapmanız gerekiyor. Unu alırken, katıksız mısır unu olmasının da büyük önemi var. Bunun için unu güvenilir yerlerden temin etmek gerekiyor. Tabii GDO’lu mısırlar da ayrı bir sorun.

Çölyak hastalarının pirinç yemelerinde de bir sakınca yok. Fakat buğdaydan yapıldığı için bulgur yiyemezler. Bazı ülkelerde çavdar da serbest bırakılan tahıllardan, fakat tamamen güvenli değil. Bütün bu zorluklar, herkesin Türkiye’de ulaşabileceği glütensiz bir ekmek ihtiyacını ortaya çıkarıyordu ve bu ihtiyaç 2000 yılında büyük ölçüde giderildi.

Türkiye’de ilk glütensiz ekmeği sizin ekibinizin yaptığı doğru mu?

Evet doğru. 1998 yılından başlayarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk-Metabolizma ve Beslenme Bölümü’nde uzmanımız, Beslenme Doktoru ve Biyolog Sema Yalvaç ile glütensiz ekmek çalışmalarımız başladı (10).  Bu ekmeğin formülasyonu herhangi bir kuruluştan maddi bir destek almadan 2 yıl süre içinde geliştirildi.

Üniversitelerde çalışıyoruz ama kamu kuruluşları ile ortak bir şeyler yapmıyoruz diye düşündük. Çünkü birçok üniversitelerde yapılmış çok sayıda yararlı çalışmalar var, ama bunlar halka yansımıyor. Kütüphanelerin tozlu raflarında kalıyor ve çok yazık oluyor.  İstanbul Halk Ekmek’e gittik. Ortak bir çalışma önerdik. İstanbul Üniversitesi ile Halk Ekmek arasında anlaşma sağlandı. Bu sürede sürekli glütensiz ekmek çıkartıldı. Dayanıklılık süreleri kontrolleri, aynı kalitede çıkarılma çalışmaları yapıldı. Bu arada hastalar üzerinde uygulandı ve başarılı oldu. Ekmek çıkmaya başlayınca, basının da yardımıyla çok etkin bir çölyak hastalığı bilinci oluşmaya başladı. İnsanlar yavaş yavaş çölyak hastalığının ne olduğunu öğrenmeye başladı.

Benim çölyaklı hastalarda şöyle bir endişem oluyor. Birçok çölyaklı hastada aşırı bir unlu gıda düşkünlüğü  mevcut. Hastaların birçoğu glütensiz unlu ürünler serbest olduğu için, bunları fazla miktarda tüketiyorlar. Ya da böyle gıdaları yemek sağlıkları için iyidir zannediyorlar. Halbuki unlu gıdaları aşırı yemek tıpkı şekerli gıdaları aşırı yemek gibi metabolik sendroma (insülin direnci) yol açıyor;  buna bağlı olarak çok  sayıda ciddi kronik hastalıklar gelişiyor. Çölyak hastalığından kurtulup da başka bir hastalığa tutulmak, okyanusu geçtikten sonra çayda boğulmaya benziyor.

Hastalar ya da ebeveynleri hazır satılan ürünlerin paketlerinin üzerindeki uyarı yazılarını dikkatle okumalıdırlar. Glüten içerip içermediğinden emin olunmayan ürünleri almamalıdırlar. Yurt dışında gıda paketlerinin üzerinde glüten içermez diye yazıyor. Bizde de bu tür gıdaların üzerinde yazılması gerekiyor. Aslında Türkiye’de de bu gıdaların bir yönetmeliği de çıktı. Artık bazı firmalar bunlara dikkat ediyor. Glüten içermeyen bisküviler ve başka yiyecekler de var. Kurulmuş çölyak dernekleri var. Bunlarda hazırlanmış glütensiz yiyecek listeleri mevcut. (turk_celiac@yahoogroups.com). Sebzeler ve diğer birçok yiyecek serbest.

beslenme bülteni
beslenme bülteni

Resim 4. Glütensiz ekmek.

Farz edin ki ben bir çölyak hastasıyım, neler yapmalıyım?

Buğday, çavdar, arpa ve yulaf gibi tahıllardan uzak durun. Mısır, darı, karabuğday ve pirinç gibi tahıl serbest, ama bunları da fazla yemeyin. Tahıllı gıda yememenin insan sağlığına hiçbir zararı olmadığı gibi çok sayıda faydası da vardır. Zaten insanlık tarihinin yüzde 99’u tahılsız bir dönemden geçmiştir, bu nedenle genlerimiz tahıllı gıdalara henüz adapte olamamıştır. Mümkün olduğunca unlu ve şekerli gıda yemeyin (Buna bizim çıkarttığımız ekmek ve unlar da dâhildir).

Ekmek yemezsek bazı vitaminleri (B1 vitamini gibi)  alamayız düşüncesi yanlıştır. Dünyada tahıl yemeyen fakat doğal beslenen hiçbir insan grubunda beriberi (B1 vitamini yetersizliği) olmaz. Zaten çoğunlukla beyaz ekmek tüketiliyor, beyaz ekmekte ise nerdeyse hiçbir vitamin yok. Et, süt yumurta taze sebze ve meyveler ihtiyacımız olan bütün vitamin ve mineralleri sağlarlar.

Mümkünse hiç unlu gıda yemeyin. Hazır satılan gıda paketlerinin üzerindeki etiketleri dikkatle okuyun ve glüten içerip içermediğinden emin olunmayan ürünleri almayın. Gıda paketlerinin üzerinde glüten içermez yazılmasının sağlanması için gayret sarf edin. Glütensiz yiyecek listeleri temin etmek çölyak derneklerine (turk_celiac@yahoogroups.com) ulaşılabilir.

Türkiye’deki glütensiz gıdaların glütensiz gıda yönetmeliğine uyup uymadığını kontrol edin (11).

Bağırsaktaki faydalı mikrop (probiyotik) düzenini sağlayın (12). Bunu düzeltirseniz belki hastalıktan tümüyle kurtulma ihtimaliniz de olabilir. Normal bağırsak floranızın olması için şunları yapın; (bu tedbirler sizi birçok önemli başka hastalıktan da koruyacaktır)

Turşu, kefir, ekşiyebilen yoğurt, klasik peynir, mandıra sütü, şarap, boza, sirke, nar ekşisi ve bira mayası gibi geleneksel fermantasyon ürünleri  bağırsaktaki faydalı mikrop sayısını artırırlar. Bu mikroplar birçok faydalarının yanı sıra glüten parçacıklarını sindiren bakterilerin üremesini de artırırlar.

Bağırsaktaki faydalı mikrop düzenini  bozacağı için çok zorunlu olmadıkça antibiyotik kullanmayın.

Çocuğunuzun sağlığı için sezaryen doğumlardan mümkün olduğunca kaçının.  Aksi halde vajinadan geçemediği ve oradaki faydalı mikropları alamadığı için bebekte normal bağırsak florası tam anlamı ile gelişemez.

Hocam biraz da buğday alerjisinden bahsetsek

Buğday alerjisi buğdayla temas edildiğinde dakikalar saatler içinde gelişen bir akut alerjidir. Sıklığı %0.4 ile %4 arasında değişmektedir (1). Başlıca klinik tablo diğer klasik alerjilerde de görüldüğü gibi astım, nezle ve kurdeşendir. En çok astım görülür; fırın işçilerinde çok görüldüğü için ‘fırıncı astımı’ da denmektedir. Teşhis IgE’ye dayanan prick testi ile konulur. Testin hassasiyeti %75 kadardır.

Son olarak glüten entoleransına geldik. Nasıl bir hastalık bu hocam?

Çölyak hastalığı aslında buzdağının (glüten hasarının) sadece görünen küçücük bir parçası. Bir de glüten (gliadin) entoleransı denilen bir hastalık tablosu var ki buna çölyak hastalığının hafif bir şekli denilebilir, yani buzdağının görünmeyen büyük parçası.

Glüten duyarlılığı buğday proteini olan glütene karşı vücudumuzun oluşturduğu tahammülsüzlük (entolerans) haline verilen addır. Glüten entoleransında çölyak hastalıktan farklı olarak villüs tahribatı olmadığı gibi kandaki çölyak testleri de negatiftir.  Fakat çölyak hastalığında görülen hastalıklar burada da görülür; hatta fazlasıyla (Tablo 2).

Glüten entoleransı çölyak hastalığından çok daha yaygın ve maalesef (zaten yeteri kadar tanınmayan) çölyak hastalığından çok daha az tanınıyor. Yapılan sınırlı çalışmalar glüten entoleransının toplumun en az %6-7’sinde olduğunu gösteriyor (13-15). Sıklığın %50’lere kadar olduğunu bildiren çalışmalar da var. Dışkıda sekretuar antigliadin IgA ve sekretuar anti-doku tranasglütaminaz IgA testleri ile tanı koyabilmek mümkün (www.immuno.com.tr). Kanda IgG4 tipi gıda alerji testleri (Immu Pro, York, Cambridge testleri) tanıya kısmen yardımcı olabilir. Ama en pratik, en ucuz ve en hassas test glütensiz bir diyet yaparak şikâyetlerin geçip geçmediğine, azalıp azalmadığını bakmak.

Glüten entoleransı, çölyak hastalığında olduğu gibi başta sindirim bozuklukları olmak üzere çok sayıda organ sisteminde hastalığa sebep olabiliyor (Tablo 2). Ama maalesef bu hastalıklar ile glüten tüketimi arasındaki ilişki belki de hekimlerin %99’unun aklına gelmemekte ve bunların tedavisi son derece yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle glüten entoleransı yıllarca teşhis edilemez ve bu nedenle tedavi de edilmez. Teşhis geciktiğinde hastalığın oluşturduğu belirtiler glütensiz bir diyet uygulansa bile düzelmeyebilir.

Tablo 2. Glüten entoleransının neden olduğu semptomlar ve hastalıklar

ŞişmanlıkDiyabetAtaksi (dengesizlik)

Periferik mononörit

Davranış bozuklukları

Depresyon

Otizm

Hiperaktivite-dikkat dağınıklığı

İntihar eğilimi

Mültipl sklerozŞizofreniEklem iltihapları (artrit)

Eklem ağrıları (atralji)

Kas ağrıları

Deri döküntüleri

Kronik baş ağrısı

Otoimmün hastalıklar (hashimototiroidit,romatoidartrit,Tip   1 diyabet, alopeciaareata, hepatitit, sistemik lupuserimatozisvb).

Glütenin bu kadar farklı hastalıklara etkilemesi çok enteresan. Bu konuda yeterli araştırma mevcut mu?

Maalesef bu önemli konuda çok araştırma yok. Zaten böyle çalışmaları kim finanse edecek ki? İlaç firmaları mı? Ama kısıtlı da olsa bazı araştırmalardan bahsedeyim.

Örneğin süt çocuklarına erken olarak glütenli ürünlerin verilmesinin Tip 1 diyabeti artırdığı saptanmış (16).

Uyarılgan bağırsak sendromuolan hastalarda GF diyet uygulanmış ve ağrı, yorgunluk ve ishal gibi şikayetlerde bariz düzelmeler belirlenmiş (17).

Glütensiz diyetin mültip skleroz (18) ve romatoid artrit (19) tedavisinde de faydalı olabileceği gözlenilmiş.

Hocam benim duyduğum kadarı ile siz otistik çocuklara da glütensiz diyet uyguluyorsunuz.

Evet, ama beraberinde kazeinsiz (süt proteini) diyet de uyguluyorum. Çünkü otistik çocukların en az üçte ikisinde kazeinsiz-glütensiz diyet etkili oluyor. Glüten ve kazein otizmli çocukların mide bağırsak sisteminde yeteri kadar sindirilmeden kana geçtiklerinde morfin etkisi gösterirler; bunlara dış morfinler (ekzorfin) deniyor. Normalde vücutta az miktarda üretilen serbest morfin (endorfin= iç morfin) miktarı çok azdır. Yüksek miktardaki ekzorfinler bağışıklık sistemi ve beyinin işleyiş tarzını bozarlar. Birçok otizmli çocuğun acıya duyarsız olmasının olası nedeni bu morfin bileşikleridir.

Bu dış morfin bileşikleri (ekzorfin) nerdeyse bütün otizmli çocuklarda görülen göz teması kaybı ve öğrenme becerisinde azalma, hiperaktivite, stereotipik hareketler ve self-mütilasyon (kendine zarar verme) gibi belirtilerin oluşumunda büyük pay sahibidirler.

Otizmli çocukların büyük bir bölümü kazeinsiz/glütensiz diyete olumlu bir cevap vermekte ve yukarıdaki belirtiler kaybolmakta ya da en azından hafiflemektedir (20-25).

Glütene (unlu gıdalar) ya da kazeine (süt ve sütten yapılan gıdalar) aşırı düşkün ve ağrı eşiği yüksek olan çocuklarda diyete cevap oldukça yüksektir. Glütene ya da kazeine aşırı düşkün olmayan ve ağrı eşiği düşük çocuklar ise diyetten az etkilenirler ya da hiç etkilenmezler. Ama maalesef psikiatrların tamamına yakın bir bölümü böyle bir tedavi uygulamadığı gibi bu tedaviye şiddetle de karşı çıkmaktadır.

Glüten entoleransının son yıllarda çok aşırı artmasının nedenleri neler?

Çölyak hastalığındaki artış nedenleri burada da geçerli. Yani;

  1. Ekmek ve aşırı glüten içeren hazır gıdalar (pasta, hazır çorba, soslar, gofretler vb.) yememiz.
  2. Günümüzde yediğimiz buğdayın melezleştirme yolları ile glüten içeriğinin artması.
  3. Maya için ekşi hamur yerine fenni mayaların kullanılması.
  4. Modern rafine gıdaların bağırsak mikrop düzenimizi bozması sonucu faydalı mikropların azalması ve buna bağlı olarak da buğday proteini olan glütenin yeteri kadar sindirilmeden kana geçmesi.

İnternet sitenizde ekşi hamur ekmeğinin glüten entoleransında kullanılabileceğine dair bir haber okumuştum.Biraz da bundan bahsetseniz.

Son yıllara yapılan özel laktobasilus türlerinin seçilip uzun süreli fermantasyona bırakılmasıyla elde edilen buğday unu ve psödo tahıl (tahıl benzeri) unlarıyla yapılan unlu mamullerde (ekşi hamur ekmeği) bu tahılların proteini olan gliadinin tamamen parçalandığı, daha az zararlı olan glüteninin %80 azaldığı bulunmuştur (26-29). Bu çalışmalarda ekşi hamur ekmeği ile yapılan unlu mamüller çölyak hastalarında sorun çıkartmamışlar. Yani ekşi hamur ekmeği düşük glüten içeriği ile çölyak hastalığında kullanılabilme olasılığı çok yüksek. Bu konunun netleşebilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Ama ekşi hamur ekmeği glüten entoleransında rahatlıkla kullanılabilir. Ama maalesef ana akım tıp bu araştırmalara nedense hiç ilgi göstermemektedir.

Glütenle ilişkili hastalıklardan korunmak için neler yapmalıyız?

Bağırsaktaki faydalı mikrop (probiyotik) düzenini sağlayın. Turşu, kefir, ekşiyebilen yoğurt, klasik peynir, boza, sirke, nar ekşisi ve bira mayası gibi geleneksel fermantasyon ürünleri  bağırsaktaki faydalı mikrop sayısını artırırlar. Bu mikroplar birçok faydalarının yanı sıra glüten parçacıklarını kullanan bakterilerin üremesini de artırırlar.

Bağırsaktaki faydalı mikrop düzenini  bozacağı için çok zorunlu olmadıkça antibiyotik kullanmayın. Çocuğunuzun sağlığı için sezaryen doğumlardan mümkün olduğunca kaçının.  Aksi halde vajinadan geçemediği ve oradaki faydalı mikropları alamadığı için bebekte normal bağırsak florası tam anlamı ile gelişemez.

Hayatın ilk yılı içinde bebeğinize buğday vermeyin.

Bir yaşından sonra buğday tüketimini iyice kısıtlayın. Tüketilecekse de ekşi hamur mayasından yapılan ekmek (köy ekmeği, İstanbul  Halk Ekmek’in organik ekmeği vb) ve hamur işlerini tüketin.

KAYNAKLAR

  1. Sappone A, Bai J, Ciacci C et al. Spectrum of gluten-related disorders:  consensus on new nomenclature and classification.  BMC Medicine 2012; 10:13.
  2. Fasano A. Europeanand North Americanpopulationsshould be screenedforcoeliacdisease. Gut 2003;52:168-9.
  3. Tatar G, Elsurer R, Şimşek H et al. Screening of Tissue Transglutaminase Antibody in Healthy Blood Donors for Celiac Disease Screening in the Turkish Population. Digestive Diseases and Sciences. 2004; 49 (9): 1479–1484
  4. Rubio-Tapia A, Kyle RA, Kaplan EL, Johnson DR, Page W, Erdtmann F, Brantner TL, Kim WR, Phelps TK, Lahr BD, Zinsmeister AR, Melton LJ 3rd, Murray JA. Increasedprevalenceandmortality in undiagnosedceliacdisease. Gastroenterology. 2009;137(1):88-93.
  5. Molberg O, Uhlen AK, Jemsen T, Flaete NS, Fleckenstein B, Arentz-Hansen H, Raki M, Lundin KE, Sollid LM. Mapping of gluten T-cell epitopes in the bread wheat ancestors: implications for celiac disease. Gastroenterology. 2005;128:393–401.
  6. Zamakhchari M, Wei G, Dewhirst F, Lee J, Schuppan D, Oppenheim FG, Helmerhorst EJ. Identification of Rothia bacteria as gluten-degrading natural colonizers of the upper gastro-intestinal tract. PLoS One. 2011;6(9):e24455.
  7. Greco L, Mayer M, Grimaldi M, Follo D, De Ritis G, Auricchio S. “Theeffect of EarlyFeeding on theonset of Symptoms in CoeliacDisease” J.Pediat. GastroenterologyNutrition 1985; 4:52-55
  8. Ferguson A, Gillett H, Humphreys K, Kingstone K. Heterogeneity of celiacdisease: clinical, pathological, immunological, andgenetic.Ann N Y AcadSci. 1998 Nov 17;859:112-20.
  9. FineKD.Proximalsmallbowelenteropathy in patientswithmicroscopiccolitis: is it gluten-sensitive?J ClinGastroenterol. 2001;32(3):193-5.
  10. Yalvaç S, Aydın A, Altay Sİ, Kavunoğlu G. Düşük proteinli glutensiz Özel Diyet Nişasta Ekmeği: Araştırmadan uygulamaya. Türk Pediatri Arşivi 2001;4: 193-8
  11. http://eski.kkgm.gov.tr/Mevzuat/KodeksList.htm
  12. Tavakkoli A, Green PH. Probiotic therapy for celiac disease.J ClinGastroenterol. 2013 Feb;47(2):101-3.
  13. http://celiacdisease.about.com/od/glutenintolerance/a/Dr-Rodney-Ford-Interview.htm
  14. Biesiekierski JR, Newnham ED, Irving PM, Barrett JS, Haines M, Doecke JD, Shepherd SJ, Muir JG, Gibson PR. Glutencausesgastrointestinalsymptoms in subjectswithoutceliacdisease: a double-blindrandomizedplacebo-controlledtrial. Am J Gastroenterol. 2011;106(3):508-14
  15. Sapone A, Bai JC, Ciacci C, Dolinsek J, Green PH, Hadjivassiliou M, Kaukinen K, Rostami K, Sanders DS, Schumann M, Ullrich R, Villalta D, Volta U, Catassi C, Fasano A. Spectrum of gluten-relateddisorders: consensus on newnomenclatureandclassification. BMC Med. 2012;10:13. doi: 10.1186/1741-7015-10-13.
  16. Ziegler AG, Schmid S, Huber D, Hummel M, Bonifacio E. Early infant feeding and risk of developing type 1 diabetes-associated autoantibodies. JAMA. 2003;290:1721–1728
  17. Biesiekierski JR, Newnham ED, Irving PM et al.  Gluten causes gastrointestinal symptoms in subjects without celiac disease: a double-blind randomized placebo-controlled trial. Am J Gastroenterol. 2011;106:508–514.
  18. Glutensensitivity in multiplesclerosis: experimentalmythorclinicaltruth? Ann N Y AcadSci. 2009;1173:343-9.
  19. Beri D, Malaviya AN, Shandilya R, Singh RR. Effect of dietaryrestrictions on diseaseactivity in rheumatoidarthritis. Annals of theRheumaticDiseases 1988; 47, 69–77.
  20. O’Banion D, Armstrong B, Cummings RA, Stange J. Disruptive behavior: a dietary approach. J Autism Child Schizophr. 1978;8(3):325-37.
  21. Lucarelli S, Frediani T, Zingoni AM, Ferruzzi F, Giardini O, Quintieri F, Barbato M, D’Eufemia P, Cardi E. Food allergy and infantile autism. Panminerva Med.1995;37(3):137-41.
  22. Knivsberg AM, Reichelt KL, Høien T, Nødland M. A randomised, controlled study of dietary intervention in autistic syndromes.NutrNeurosci. 2002;5(4):251-61.
  23. Elder JH, Shankar M, Shuster J, Theriaque D, Burns S, Sherrill L. The gluten-free, casein-free diet in autism: results of a preliminary double blind clinical trial.J Autism DevDisord. 2006;36(3):413-20.
  24. Cascella NG, Kryszak D, Bhatti B, Gregory P, Kelly DL, McEvoy JP, Fasano A, Eaton WW. Prevalence of celiac disease and gluten sensitivity in the United States clinical antipsychotic trials of intervention effectiveness study population. Schizophr Bull. 2011;37:94–100.
  25. deMagistris L, Familiari V, Pascotto A et al. Alterations of the intestinal barrier in patients with autism spectrum disorders and in their first-degree relatives. J PediatrGastroenterolNutr. 2010;51:418–424.
  26. DiCagno R, De Angelis M, Auricchio S et al. Sourdoughbreadmadefromwheatandnontoxicfloursandstartedwithselectedlactobacilli is tolerated in celiacspruepatients. ApplEnvironMicrobiol. 2004;70:1088–1096
  27. Rizzello CG, De Angelis M, DiCagno R, et al. Highlyefficient gluten degradation by lactobacilli and fungal proteases during food processing: new perspectives for celiac disease. Appl Environ Microbiol. 2007;73:4499–4507
  28. Greco L, Gobbetti M, Auricchio R et al. Safety for patients with celiacdisease of baked good smade of wheat flour hydrolyzed during food processing. Clin Gastroenterol Hepatol. 2011;9(1):24-9.
  29. Emine Şahin, Gerçek Ekmek, Hayy Kitap, 2012

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz