Sporla hangi hastalıkları yenebiliriz?

1
883

Spor ve sağlık ilişkisi üzerine araştırmalar, antrenmanlı bir bedenin şaşırtıcı bir derecede hastalıkları önlediği, tedavi ettiği, hatta ömrü uzattığını gösteriyor.

Sigara içen 18 erkek dört hafta süreyle her gün yürüyen bantta koştu, sirkülasyon halindeki kök hücreler, üç misli çoğalarak, bozuk damarları içten dışa doğru onarmaya başladı. Bedensel hareketler sayesinde beyinde bile yeni hücreler gelişiyor, yaşlı beyin de daha iyi öğreniyor ve değişimlere uyum sağlayabiliyor.

İstatistiksel sonuçlar, spor yapan bir kişinin ortalama olarak yedi yıl daha uzun ömürlü olduğunu gösteriyor. Hareket etmeyen insanların ölüm riski üçte bir daha yüksek. Her gün 1,6 km’den daha az yürüyen yaşlı birinin, aynı yaştaki sportmen komşusundan yedi yıl önce ölme olasılığı daha fazla.

Yaşamlarında ortalama olarak en az haftada iki kez bedensel hareketler yapanların Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıkları % 60 daha düşük. Haftada üç gün yarım saat kadar yapılan beden hareketleri, depresyona karşı her gün alınan antidepresanlar kadar etkili.

Sporun hastalıklar üzerindeki olumlu etkisi üzerine araştırmaları derleyen Spiegel (5/2006) Dergisi’ne göre, bedeni çok fazla yormayan basit hareketler bile belli başlı hastalıkların tedavisinde iyi geliyor. Hareketsiz tembel bedende ise, biyokimyasal dolaşımlar gitgide yavaşlıyor, metabolizmanın iyi bir şekilde işleyebilmesi için bedenin hareketlere ihtiyacı var.Tercümesi 04.08.2006 tarihli Cumhuriyet-Bilim Teknik’te yayınlanan haberi Nilgün Özbaşaran Dede hazırlamış.

Sporla hangi hastalıkları yenebiliriz?

Spor ve sağlık ilişkisi üzerine araştırmalar, antrenmanlı bir bedenin şaşırtıcı bir derecede hastalıkları önlediği, tedavi ettiği, hatta ömrü uzattığını gösteriyor.

Sigara içen 18 erkek dört hafta süreyle her gün yürüyen bantta koştu, sirkülasyon halindeki kök hücreler, üç misli çoğalarak, bozuk damarları içten dışa doğru onarmaya başladı. Bedensel hareketler sayesinde beyinde bile yeni hücreler gelişiyor, yaşlı beyin de daha iyi öğreniyor ve değişimlere uyum sağlayabiliyor.

İstatistiksel sonuçlar, spor yapan bir kişinin ortalama olarak yedi yıl daha uzun ömürlü olduğunu gösteriyor. Hareket etmeyen insanların ölüm riski üçte bir daha yüksek. Her gün 1,6 km’den daha az yürüyen yaşlı birinin, aynı yaştaki sportmen komşusundan yedi yıl önce ölme olasılığı daha fazla.

Yaşamlarında ortalama olarak en az haftada iki kez bedensel hareketler yapanların Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıkları % 60 daha düşük. Haftada üç gün yarım saat kadar yapılan beden hareketleri, depresyona karşı her gün alınan antidepresanlar kadar etkili.

Sporun hastalıklar üzerindeki olumlu etkisi üzerine araştırmaları derleyen Spiegel (5/2006) Dergisi’ne göre, bedeni çok fazla yormayan basit hareketler bile belli başlı hastalıkların tedavisinde iyi geliyor. Hareketsiz tembel bedende ise, biyokimyasal dolaşımlar gitgide yavaşlıyor, metabolizmanın iyi bir şekilde işleyebilmesi için bedenin hareketlere ihtiyacı var.

Bedensel etkinlikler sadece biyokimyasal dolaşımları normale dönüştürmenin ötesinde, organlarda ve dokularda yeni hücrelerin büyümesini de sağlıyor.

Alman doktorlar, sigara içen 18 erkeği dört hafta süreyle her gün yürüyen bantta koşturduktan sonra, sporun zarar görmüş bir bedende bile mucizevi sonuçlar doğurduğunu görmüşler. Dolaşımdaki kök hücreler, üç misli çoğalarak, bozuk damarları içten dışa doğru onarmaya başlamış.

Illinois Üniversitesi psikologu Arthur Kramer , 30 ve 90 yaşından sonra beyindeki hücrelerin %15-25’inin köreldiğini ve bu süreçten özellikle de öğrenme ve bellekten sorumlu bölgelerin etkilendiğini bulmuştu.

İsveç’te gerçekleştirilen uzun vadeli bir araştırma ise, bedensel hareketler sayesinde beyinde bile yeni hücrelerin geliştiğini, yaşlı beynin de öğrenmeye müsait olduğunu ve değişimlere uyum sağlayabildiğini kanıtlamakta.

Bilim insanları 20 yılı aşkın bir süre araştırmaya katılanların egzersiz yapma alışkanlıklarını izlemiş. Buna göre yaşamlarında ortalama olarak en az haftada iki kez bedensel hareketler yapanların Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıkları % 60 daha düşük. Ve Duke Üniversitesi araştırmacılarının raporlarına göre haftada üç gün yarım saat kadar yapılan beden hareketleri, depresyona karşı her gün alınan antidepresanlar kadar etkili. Amerikalı psikiyatr Wayne Sandler artık depresyonlu hastalarının neredeyse yarısını egzersiz terapisiyle tedavi ediyor ve beden hareketlerinin, bozuk beyin kimyasındaki dengeyi, ilaçlardan daha iyi düzelttiğinden emin görünüyor.

KANSERE KARŞI

Spor, bedenin kansere karşı savunmasını da güçlendiriyor. Tembel bedendeki biyokimyasal dolaşımlar yavaşladığı için kandaki yağlar örneğin safra taşı olarak topaklanmakta. Bu yüzden beden hareketleri yapmayan kişilerin safra kesesi daha sık alınıyor.

Ve sindirim daha ağır işlediğinden, besindeki kanser yapıcı maddelerle temas süresi uzamakta ve dolayısıyla da hareketsiz insanların kalınbağırsak kanserine yakalanma riski %50 fazla.

Boston’daki Dana-Faber Kanser Enstitüsü’nden Jeffrey Meyerhardt , tedavi olan kalınbağırsak kanseri hastası 816 kişinin egzersiz yapma alışkanlıklarını takip etmiş. Haftada iki ila üç saat kadar beden hareketleri yapanlarda, kanserin tekrarlanma olasılığı önemli ölçüde düşmüş.

Benzer sonuçlara Brigham & Women’s Hospital kurumunda çalışan epidemiyoloji uzmanı Michelle Holmes da ulaşmış. Meme kanseri hastası 3000 kadının spor yapma alışkanlıklarını karşılaştırmış, bir haftada üç ila dört saat kadar yürüyenlerde meme kanserine bağlı ölüm riski %50 oranında düşmüş. Bununla birlikte Meyerhardt ve Holmes, sonuçların kanıt olduğunu söylemek için acele etmek istemiyorlar. Sonuçta her gün spor salonlarında ter dökmelerine rağmen kanserden ölen hastalar da var. Ama sonuçlar yine de birçok onkoloji uzmanının dikkatini çekti ve Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü’nden J ulia Rowland , bilimin en heyecan verici alanlarından biri, diyor.

KALP HASTALIKLARINA ÇARE

Alman bilim adamları spor tedavisinin, kalp hastalıklarında tıpkı ilaç tedavisi gibi uygulanabileceğini söylüyor. Leipzig Üniversitesi kardiyologu Rainer Hambrechtt ‘e göre, akut koroner kalp hastalıklarına sahip kişilerin yaşam beklentisi spor yaptıkları zaman yükselmekte. Mesela akut kalp yetmezliğine sahip kişiler, spor sayesinde ölüm riskini %35 oranında düşürebilir.

Spor veya düzenli yapılan beden hareketleri sadece hasta kişilerin değil, sağlıklı insanların yaşamını da uzatıyor. İstatistiksel sonuçlar, spor yapan bir kişinin ortalama olarak yedi yıl daha uzun ömürlü olduğunu gösteriyor. Hareket etmeyen insanların ölüm riski üçte bir daha yüksek. Örneğin her gün 1,6 km’den daha az yürüyen yaşlı birinin, aynı yaştaki sportmen komşusundan yedi yıl önce ölme olasılığı daha fazla.

Sydney Üniversitesi’nde spor bilimleri profesörü olarak görev yapan Maria Fiatarone daha 1990 yılında gerçekleştirmiş olduğu bir araştırmayla kasların yaşlılıkta bile geliştirilebileceğini kanıtlamıştı.

Profesör, yaşları 86-96 arasında değişen ve bakım evleri ve hastanelerde kalan yaşlı insanları, on hafta boyu bacak kaslarını geliştiren özel bir aletle çalıştırmış. Yaşlılar bu aleti haftanın iki günü sadece beş dakika kadar kullanmışlar. Ve iki buçuk aylık antrenmandan sonra kendilerini %174 daha güçlü hisseden hastaların birçoğu merdivenleri bile bastonsuz çıkmaya başlamış.

Annals of Internal Medicine dergisinde yayımlanan beş yıllık bir araştırma çerçevesinde, yaşları 65’in üzerinde yaklaşık 10.000 kadın incelenmiş. Düzenli beden hareketlerinin, kemikleri güçlendirdiğini gösteren araştırmaya göre haftada iki saat kadar antrenman yapan kadınlarda kalça kırıkları %36 oranında daha az meydana gelmekte.

Bel ağrıları özellikle de masa başında çalışan insanların sıkça şikayet ettikleri rahatsızlıklardan biridir. Oysa biraz egzersizle insanlar bu şikayetlerden kendi kendilerine kurtulabilirler.

İngiliz ortopedi uzmanları kısa bir süre önce bir antrenman programının, omurların vidalarla ve çubuklarla birbirine kavuşturulduğu ameliyat kadar etkili ve güvenli olduğunu saptadı. Komplikasyonlara neden olan bu girişim doksan yılı aşkın bir süredir uygulanmasına karşın hiçbir doktor bu ameliyata karşı bir alternatif düşünmemişti.

SPOR VE ROMATİZMA

Diz romatizması da genelde artirit ilaçlarıyla tedavi edilmekte ya da ameliyatla diz implantı aktarılmakta. Ancak Tufts Üniversitesi’nden Miriam Nelson , şimdi romatizma ağrılarından sporla kurtulmanın mümkün olduğunu ve bunun için hastaların ağrıyan bacaklarındaki kasları güçlendirmeleri gerektiğini söylüyor. Nelson meslektaşlarıyla birlikte 16 haftalık bir antrenman programı geliştirmiş.

Hastalar sandalyenin üzerinde oturarak, ayak bileklerine bağlanan ağırlıklarla çalışmışlar. Programın sonunda ağrılar azalmış, hastalar 17 farklı beden hareketini daha iyi yapmaya başlamışlar. “Romatizma yüzünden gündelik işlerini bile yapamayan birçok kişi yeniden eski gücünü kazandı” diye açıklıyor Nelson.

Bedensel hareketler öte yandan diyabet hastalarının yaşamını da kolaylaştırmakta. Çünkü yalnız etkin kaslar kandaki glikozu atabiliyorlar, ama tembel kaslar bunu başaramıyor diyor bilim adamları. Pankreasta tembel kaslar yüzünden aşırı miktarda ensülin üretildiğinde, beden hücreleri bu hormona karşı direnç kazanıyor ve şeker metabolizması çöküyor.

Ve bunun sonucunda da şeker hastalığı (diyabet) gelişmekte. Kandaki şeker seviyesinin uzun vadede yüksek seviyede kalmasına bağlı olarak damarlarda meydana gelen bozukluklar, kan dolaşımının yavaşlaması, şeker koması ve körlük gibi kötü sonuçlar doğurabilmekte.

Araştırma sonuçlarından anlaşıldığı üzere ister sağlıklı olsun ister bir hastalığı bulunsun, bedensel hareketler her yaştaki insana iyi geliyor. Spor insanları sağlıklı kılarak, yaşamlarını uzatıyor. Özellikle de yaşlı insanların hareketsiz kalmamaları şart.

Yaşınız ve rahatsızlığınız ne olursa olsun mutlaka hareket edin. Ve dikkat ettiyseniz spora başlamak ya da yaşınıza ve hastalığınıza uygun beden hareketleri yapmak için hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsınız.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz