Bazı uzmanlar tarafından öne sürülen bir teoriye göre insan kan grupları da, vücut sıvılarının pH seviyelerinin dengelemesine yönelik gıda seçiminde önemli bir rol oynamaktadır. Bu teoriye göre, kan grupları, insanın ortam koşullarında olan çeşitli değişmeler sırasında, neslini idame etmesine yönelik olarak süregelen adaptasyonlar sonucu ortaya çıkmıştır. Bu gruplar, insanların yeni koşullarda buldukları gıdaların en uygun bir şekilde hazmını sağlayacak bir sindirim sisteminin ve de uygun bir vücut bağışıklığının teminini garanti edecek biçimde gelişmişlerdir. Bu konuyla ilgili yeni bulgulara göre, yenilen gıdalarla kişinin kan grubu arasında oluşan kimyasal reaksiyonlar kişinin genetik mirasına göre değişmekte ve onun ayrılmaz bir parçası olmaktadır. Bu teorinin yönlendirdiği kan grubu beslenme yolu da, değişik kan gruplarının farklı lektin içeren gıdalara göre adapte oldukları düşüncesine dayanmaktadır. (Lektinler kırmızı kan hücrelerini bir araya toplamaya (agglutination) yarayan bir çeşit kimyasal maddelerdir).
Örneğin bir kimse, içinde protein lektin’i bulunan bir gıda yer ise ve bu tip bir gıda onun kan grubuna uygun değilse, bu yolla vücuda giren yabancı unsurlar (antijenler) bir organa veya böbrekler, dalak, karaciğer, mide ve beyin gibi birbirleriyle ilgili olan organlar grubuna yönelecek ve o bölgelerdeki kan hücrelerinin birbiri üstüne yığılmalarına yol açacaktır.
Yüksek Mühendis, Antropolojist ve Emekli UN/FAO -Dünya Gıda ve Tarım teşkilatı- görevlisi- Ayten Aydın, tarafından hazırlanan bu yazıyı ilginç bulacağınıza eminiz.