21.2 C
İstanbul
Perşembe, Ekim 3, 2024

spot_img

Satılık Hastalıklar

”Aslında hasta değiliz! İlaç devleri pazarlama illüzyonuyla ‘hepimizi hasta etmek’ her sağlıklı insana ilaç satmak istiyor”. Bu yüzümüzde şamar gibi patlayan cümleler sağlık alanında dünyanın önde gelen gazetecilerinden Avustralyalı Ray Moynihan ve ilaç politikaları konusunda uzman olan yazar Alan Cassels ‘ın, birlikte yazdığı ”Satılık Hastalıklar” isimli kitaptan alındı. Kitabın Gökçesu Tamer Evren tarafından yapılan tercümesi Hayy Kitabevi tarafından yayınlanmış. Kitabın işlediği şaşırtıcı konular aslında bültenimizin izleyicileri için hiç de yabancı değil.

Bültenimizin mevcut sayısında, bu önemli kitabın tanıtımını yapan ilki Cumhuriyet gazetesi (07.10.2006), ikincisi ise ilknokta.com web sayfasında olmak üzere iki yazıyı yayınlıyoruz. Mutlaka okuyunuz!

İlaç şirketlerinin yarattıkları hastalık psikolojisi cirolarını artırıyor

‘Hastalık pazarlanıyor’

Hastalık uydurma, uydurulan hastalığın reklamını yaparak herkese hasta olduğunu düşündürtme, uydurulan hastalıklar sayesinde, ‘ilacı’ hasta olmayanlara da satma… Kapitalizm sağlığımız üzerinde oynuyor, sağlığımıza dört bir yandan saldırıyor.

Sağlık alanında dünyanın önde gelen gazetecilerinden Avustralyalı Ray Moynihan ve ilaç politikaları konusunda uzman olan yazar Alan Cassels ‘ın, birlikte yazdığı ”Satılık Hastalıklar” isimli kitabı elimize aldığımızda, ”Aslında hasta değiliz! İlaç devleri pazarlama illüzyonuyla ‘hepimizi hasta etmek’ her sağlıklı insana ilaç satmak istiyor” cümleleri çarpıyor yüzümüze. İlaçların reklamlarının yapılabildiği ABD’de, 500 milyar dolarlık cirosu olan ilaç sektörü paydaşlarının, daha fazla kazanmak için herkesi hastalık psikolojisine ittiğinin anlatıldığı kitap, ilaç reklamı yapılması yasak olsa da Türkiye’ye hiç yabancı olmayan şeylerden söz ediyor.

Hayykitap’tan çıkan ”Satılık Hastalıklar” tıp sektörü dışında olan ve ilaç şirketleri tarafından ”kandırılabilecek” kişi potansiyelini ”Sokaktaki insana, ilaç şirketlerinin yeni hastalıklar icat etmesi fikri garip gelebilir ama bu, sektörü yakından tanıyanlar için çok bilindik bir mevzu” cümlesi ile özetliyor.

Kitapta geçen ”Yoğun reklamlar ve ikiyüzlü ‘bilinçlendirme’ kampanyaları, sağlığına dikkat eden sağlam insanları endişeli hastalara çeviriyor. Ufak sorunlar ciddi hastalıklarmış gibi resmedildiğinden ‘utangaçlık‘ , ‘sosyal anksiyete belirtisi’ sayılıyor.”

ABD’nin silah satışlarını artırmak için yaptığı, öleceği korkusunu sürekli aşılayarak, insanda panik yaratması burada da karşımıza çıkıyor. Kitapta, birçok strateji olmasına karşın, hastalık satarken kullanılan tüm stratejilerin ortak noktasının ”korkunun pazarlanması” olduğu belirtiliyor. Asıl ironik olan ise birkaç olayla anımsatılıyor:

Reklamı en çok yapılan ilaçlar, tam da önlemeyi iddia ettikleri rahatsızlığa bizzat kendileri neden olabiliyorlar… Antidepresan kullanımı ise gençlerin intihar eğilimini tetikliyor… Kolesterol düşürmek için satılan haplardan biri piyasadan toplatıldı çünkü ‘ölüme neden olduğu’ söylendi. Bağırsak problemlerine iyi geldiği söylenen bir ilaç, bazı insanlarda o kadar ciddi kabızlığa neden oldu ki, bu insanlar öldü.”

ŞULE KÖKTÜRK

Cumhuriyet gazetesi 07.10.2006

Aslında hasta değiliz!

Aslında hasta değiliz! Ama ilaç devleri pazarlama illüzyonuyla hepimizi “hasta etmek”, her sağlıklı insana ilaç satmak istiyor.”

Evet kitabı ilk kez elinize aldığınızda bu “şok edici” cümlelerle karşılaşıyorsunuz. Ve uydurma hastalıkların profesyonellerce yaratılıp bu hayalin nasıl topluma pazarlandığını okumaya başlıyorsunuz. Bu hastalıkların tedavisi için yan etkileri bol kimyasalların insanlara nasıl milyar dolarlar karşılığı içirildiğini çok açık bir şekilde görüyorsunuz.

Hayykitap’tan yayınlanan “Satılık Hastalıklar”, sağlık alanında uzmanlaşmış dünyaca ünlü Avustralyalı bir gazeteci ile ilaç politikaları üzerinde uzmanlaşmış Kanadalı bir araştırmacının titiz çalışmalarının ürünü. İkili, büyük ilaç firmalarının “mallarını” sağlıklı insanlara da satabilmek için uyguladığı manipülasyon taktiklerini, pazarlama yalanlarını derlemiş! Tamamı belgeli ve kaynak göstererek…
Satılık Hastalıklar” özellikle 10 “hastalık” üzerinde yoğunlaşıyor.

1. Yüksek tansiyon
2. Depresyon
3. Yüksek Kolesterol
4. Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluğu
5. Menopoz
6. Sosyal Anksiyete
7. Dikkat Eksikliği Sendromu
8. Osteoporoz
9. İrritabl Bağırsak Sendromu
10. Regl Öncesi Disforik Bozukluk

Dolayısıyla kitabı, kendisine yukarıdaki hastalıklardan biri yönünde teşhis koyulmuş herkes okumalı. Okumalı ve sormalı kendine: “Acaba ben de ilaç firmalarının tuzağına düşenlerden biri miyim?”

Sorunun yanıtının “evet” olma olasılığı yüksek çünkü kitaba göre 500 milyar dolarlık cirosu ile ilaç sektörü “malını” pazarlamak için her yolu deneyebiliyor. 100 binlerce kişilik ilaç tanıtım elamanı ordusu, yine binlerce kişiden oluşan “reklâm-PR” ordusuyla işbirliği yaparak herkesi şuna inandırmaya çalışıyor: “Aslında hastasınız”…

Dünyayı ilaç bataklığına çevirmek isteyen profesyonel hastalık satıcıları insanları zayıf noktalarından vurmaya çalışıyor, korkuyu pazarlıyor. Günlük hayatın sıradan iniş çıkışlarını mı yaşıyorsunuz? Yafta hazır; psikiyatrik hastalığınız var.

Ya da çocuğunuzda ergenlik çağının basit gerilimleri mi var? İlaç şirketlerine göre bu da tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Üstelik insanı intihara bile sürükleyecek yan etkilere sahip ilaçları ömür boyu kullanarak…

Kolesterol tuzaklarına ne demeli? Kolesterolün bizim için olmazsa olmaz bir madde olduğunu unutturup, yabancı düşman bir maddeymiş gibi gösteriyorlar. Kolesteroldeki hafif yükselmenin bile kalp krizi riskini oluşturan en önemli etken olduğunu pazarlayarak insanların üçte birine avuç dolusu ilaç içiriyorlar. Tabii bunu yaparken sigara, beslenme ve yaşam düzeni gibi en önemli etkenleri kulak arkası yapıyorlar.

Bu acımasız endüstriye göre menopoz da bir hastalık, tabii ki sürekli ilaç kullanılmasını gerektiriyor!
Liste uzayıp gidiyor.

Satılık Hastalıklar” kitabında ilaç endüstrisinin üzerinde incelikle çalıştığı bu ve benzeri hastalık tuzaklarının tamamını bulacaksınız.

Hastalık uydurup köşeyi dönenleri yakından tanıyacaksınız.
Sinirleriniz bozulacak, “bu kadar da olmaz” diyeceksiniz. “Sağlıklı insanlar üzerinde bu kadar da oyun oynanmaz” diyeceksiniz.

ilknokta.com

Related Articles

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bağlı Kal

6,807BeğenenlerBeğen
1,591TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol

Son makaleler