Çocukluk çağlarında omurgamızı düzgün kullanarak ayakta durur ve doğal hareket ederiz. Çocuklar yerde oturur, çömelir, etrafta koşar durur. Birkaç adım atar, birkaç kere seker, bir iki sıçrar, biraz koşar, biraz daha yürür, yine zıplar, dönüp geri geri yürür, yeniden hoplar, seker ve genel olarak sizi çılgına çevirirler.
“Düzgün yürü!”, “Sallanıp durma!” Küçüklüğümüzde anne ve babalarımızdan zaman zaman hepimiz duyduk bu talimatları. Sürekli hareket etmeye, sürekli değiştirmeye yönelik doğal isteğimizi kontrol etmeyi ve katı ve öğrenilmiş bir hareket şekli ya da alışkanlığı edinmeyi öğrendik. Ancak daha sonraları çevrelerindeki yetişkinleri taklit ettikçe kötü duruş alışkanlıkları kazanır ve bedenlerini kötü kullanmaya başlarl
Ergenlik çağına geldiğimizde hemen hepimiz yürürken, otururken ve ayakta dururken kötü duruş alışkanlıkları edinmiş oluruz. Bu alışkanlıklar öylesine kök salar ki bize doğal gelmeye başlar. Bu aşamada artık duruşumuz bozulmuştur! Araba kullanırız, işte ve evde kötü tasarlanmış sandalyelerde otururuz ve bir yere gitmek için yürümemiz gerekmez. Yaşımız ilerledikçe çöker ve kamburlaşırız. Pek çok yaşlıda görülen bu iki büklüm duruş kaçınılmaz değildir!
Oturma, yürüme sırasında başımızı öne veya arkaya götürme eğilimiz vardır. Bu durum boyun kaslarında gerginliğe neden olur. Tüm vücudumuz başımıza göre hatalı konumlanır. Baş ağrısı, miğren, sırt-bel ağrısı, astım gibi solunum sorunları, konuşma ve ses bozuklukları, sindirim sorunları gibi fiziksel rahatsızlıklar ve bazen de depresyon, panik atak, kaygı gibi psikolojik problemlerin daha da büyümesine neden olur. Kişinin kambur durması karşısındakiler üzerinde negatif bir etki oluşturmaktadır. Bu durum kişisel iletişimde 1-0 yenik başlamanıza neden olur.
Alexander Tekniği Matthias Alexander tarafından yüz yılı aşkın bir süre önce, sahne performansları sırasında yinelenen inatçı ses ve nefes sorunlarına bir çözüm bulmaya çalışırken geliştirildi.
Alexander söz konusu tekniği geliştirirken duruşunu istemli olarak düzeltmeye çalıştığında daha kötü hale getirdiğini farketti. Tüm vücudu istemli olarak konumlandırmak pek mümkün değildi. Alexander tekniğini özü de burada yer alır. Sadece başını yukarı ve ileri konumlandırır ve boyun kaslarınızın gevşek olmasını sağlarsanız vücudun geri kalanı kendiliğinden pozisyonunu ayarlayacaktır. Alexander duruşun düzeltildiğinde sahne performansının, ses hakimiyetinin düzeldiğini de gözlemlemiştir. Burada önemli olan kısım başın iskelet ile aynı paralelde yer almasıdır. Bu paralelliği otururken, yürürken, yatarken devam ettirirsek zamanla istemsiz kaslarımız pozisyonun devamlılığını isteğinizin dışında devam ettirecektir. Yürürken başımızın tepesine bağlı bir ipin bizi yukarı çektiğini, tuttuğunu ve desteklediğini hayal edebiliriz. Bu bir hareket değildir: Bir imgelemdir, bir yeniden programlamadır (Şekiller aşağıdaki kaynaktan alınmıştır). Konu ile ilgili çok sayıda kitap ve videoyu internetten bulabilirsiniz.
Alexander tekniğine göre oturma şekli (Baş-sırt pozisyonuna dikkat edin)
Alexander tekniğine göre sırt üstü yatış egzersizi
Doç.Dr.Hasan Önal
Kaynaklar
1-Richard Craze. Bel ve sırt ağrısının üstesinden gelin. Çeviren: Özlem Tüzel Akal. © 2011 Optimist Yayım ve Dağıtım.