İstanbul Şişli’de cumartesi günleri kurulan %100 Ekolojik Halk Pazarı, organik ürünün lüks olduğu yargısını çürütüyor. Gazeteci GÖKÇE ACAR tarafından 24.06.2006 tarihinde Radikal Cumartesi kaleme alınan haberin sonrasında konu ile ilgili olarak Buğday Derneği kurucu üyesi Batur Şehrlioğlu ile yapılmış bir röportaj da var.
Devasa kokusuz çilekler ve taş gibi susuz domatesler… Bu tür sebze ve meyvelere rastladığımızda artık şaşırmaz olduk. Pazaryerlerinin alışılagelmiş repliği olan ‘Artık eski tadı yok bunların’ sözünü bol bol işitmişizdir tezgâhları dolaşırken.
Herkes ilaçsız ve doğal olan organik tarım ürünleri yemek istese de çoğunluk bu ürünleri ‘pahalı‘ bularak mutfak alışverişine dahil edemiyordu.
Ama artık bu durumun değişme zamanı gelmiş olabilir. İstanbul’da, Şişli-Feriköy’de Buğday Derneği’nin, Şişli Belediyesi, Milupa ve Pınar sponsorluğunda açtığı %100 Ekolojik Halk Pazarı, bu genel kanının aksine hem organik ve sağlıklı, hem de ucuz gıda imkânı sunuyor.
Gökçeada’dan Malatya’ya kadar Türkiye’nin birçok bölgesinden gelen üreticiler, bu pazarda doğrudan tüketiciyle buluşuyor. Aracı olmadığından, organik olduğu halde ucuz ürün bulabiliyoruz.
Yaklaşık 40 hafta boyunca cumartesi günleri tüketiciyle buluşacak olan pazarda, erikten ekolojik kozmetiğe kadar 100 çeşit ürüne rastlamak mümkün. Siz pazarda alışverişinizi yaparken çocuğunuz da kurulacak ayrı bir bölümde resim yapabilir, oyun oynayabilir.
‘Ekolojik ürün lüks değildir’ sloganıyla yola çıkan %100 Ekolojik Halk Pazarı’ndaki fiyatları semt pazarı ve ekolojik ürünlerin satıldığı başka bir noktadaki fiyatlarla kıyasladık. Ekolojik filenin karnesini hesapladık.
Batur Şehirlioğlu, Buğday Derneği kurucu üyesi
Bir meyve taze ve lezzetliyse hormonsuz olabilir mi?
Bunu tadına bakarak anlayamazsınız. Hormonlu olduğu halde lezzetli olabilir. Organik tarımla üretilen ürünlerin üzerinde sertifika damgası vardır. Bu ürünler zirai ilaç ve hormon kullanılmadan üretilir. Şu an Türkiye’de sebze-meyve değil, aklınıza gelebilecek her şeyde katkı maddesi var.
Ekolojik beslenme sizce bir trend mi?
Bir ara İstanbul’da bu bir trend oldu. Ancak insanlar artık daha bilinçli, yediklerinin zararlı olduğunu biliyor. Fakat çözümün organik tarım olduğunu bilmiyorlar.
Dünyada bu kadar açlık varken, genetiğiyle oynayarak bir tohumdan 50 ürün elde etmek daha verimli değil midir?
Toprağa daha fazla verim için suni gübre ve ilaç attığınızda içindeki faydalı bakterileri de öldürürsünüz. Ertesi yıl yeniden ürün almak için daha fazla ilaç ve gübre atmanız gerekir. Bütün bakterileri öldürdüğünüz için 20 yıl sonra o toprak ölür ve ekip biçmek için yeni bir yer bulmanız gerekir. Ama organik tarım yaparsanız daha az ürün elde etmenize rağmen, aynı toprağı onlarca yıl ekip biçebilirsiniz. Yani uzun vadede açlığın çözümü organik tarımda.
Logosuzu almayın!
- Ekolojik ürün, doğaya ve insana zarar vermeyen yöntemler kullanılarak üretilen her tür tarımsal hammadde ve onlardan elde edilen katma değerli ürün demek.
- %100 Ekolojik Halk Pazarı sayesinde artık ekolojik ürünler bol ve çeşitli olacak.
- Süper marketlerden doğal ürün dükkânlarına kadar birçok satış noktasında bulunabilecek.
- Sağlığa zarar vermeyen yöntemlerle geliştirilen ve doğal süresinde tam olgunlaşan ürünler, hem daha lezzetli oluyor, hem de sağlık kuralları açısından en uygun nitelikleri taşıyor.
- Ürünlerde yetkili firmalar tarafından verilen sertifika ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ekolojik ürün logosu bulunuyor.
