Daha önce bültenimizde Geri dönüşü olmayan yol ayrımında transgenik ürünlere hayır!, Genetik bitkiler üzerinde şüpheler sürüyor! ve Genetik soya toprağı mahvediyor gibi genetiği değiştirilmiş (transgenik) ürünler ile ilgili 3 yazı yayınlamıştık. Ama bu konu üzerindeki tartışmalar durmak bilmiyor. Bir grup insan bizimki gibi ‘bunlar zararlıdır, hepsi ortadan kaldırılmalıdır’ diyor. Karşı grup ise ‘genetiği değiştirilmiş ürünler açlık tehlikesini azalttığı için mutlaka kullanılmalıdır, çevreciler bu konuyu aşırı abartıyor mevcut sakıncalar çok önemli değil, giderilebilir’ diyor.
Genetiği değiştirilmiş organizmalardan (GDO) oluşan gıdalara karşı olan tepkiler artmasına rağmen bu gıdalar hızla ilerleyen bir kanser gibi dünyanın her yerine yayılıyor. Yakın zamanda bütün itirazlara rağmen T.C Büyük Millet Meclisinden GDO’lu gıdalara yeşil ışık yakan bir kanun çıktı.
GDO’lu gıdalar şu an bize zarar vermeye yeni yeni başladı. Fakat korkarız ki sanayi devlerinin anlaşılmaz aç gözlülük ve para kazanma hırsı torunlarımıza belki de çocuklarımıza yaşanacak bir dünya bırakmayacak.
Siz ekmeseniz bile GDO’lu tohumlar sizin tohumlarınıza bulaşacak ve tıpkı yerli domatesimiz nasıl yok olduysa bu tohumlar da sonsuza kadar yok olacaklar. GDO’lu domates çekirdeklerinden nasıl domates üretemeseniz bu tohumlardan da üretemeyeceksiniz ve tohum sanayine mahkum olacaksınız. Zaten çoğu fakir ya da fakirliğin sınırında olan çiftçi bu tohumları alamayacağı için açlığa mahkum olacak. GDO’lu ürünlerin uzun vadede oluşturacağı sağlık sorunları da işin cabası.
Bültenimizin bu sayısında yönetmenliğini Deborah Koons Garcia’nın yaptığı ‘The Future of Food’ Yiyeceğin Geleceği’ isimli video filmini seyretme olanağını bulacaksınız. Film bu kabusun ne zaman ortaya çıktığı ve nasıl olup da bütün dünyayı sardığını bu komplonun ayakları olan politikacı-sanayici- sahte bilimci çetelerinin içyüzünü göstererek anlatıyor. Bu önemli filmi mutlaka seyredin eş dost ve akrabalarınızı da haberdar edin ve harekete geçin.