Tıp tepmesi’ne dikkat!

0
1216

Amerika’da her yıl 250.000 kişi hastanede yatarken ‘tıp tepmesi’nden, bir diğer deyimle ‘tıbbi hatalar’ yüzünden ölüyormuş. Yani şöyle diyebiliriz; Amerika’da her yıl 250.000 bin kişi hastaneye gitmese yaşayacak, gittiği için ölüyor….

Dr. Murat Kınıkoğlu’nun 9 Haziran 2005 tarihinde Akşam’da yazdığı yazı..

Amerika’da her yıl 250.000 kişi hastanede yatarken ‘tıp tepmesi’nden, bir diğer deyimle ‘tıbbi hatalar’ yüzünden ölüyormuş. Yani şöyle diyebiliriz; Amerika’da her yıl 250.000 bin kişi hastaneye gitmese yaşayacak, gittiği için ölüyor….

· 12.000 hasta ‘Gereksiz yere ameliyat edildiğinden ölüyor.’
· 7.000 hasta ‘Hastanede yanlış ilaç verildiğinden ölüyor.’
· 31.000 hasta ‘Hastanedeki diğer yanlışlardan ölüyor.’
· 80.000 hasta ‘Hastanede kaptığı mikroptan (hastane enfeksiyonlarından) ölüyor’.
· 120.000 hasta ‘Verilen ilaçların yan tesirleri yüzünden ölüyor.’

Toplam 250 bin hasta….

Acaba Türkiye’de her yıl kaç kişi hastanelerde ‘tıp tepmesinden’ ölüyor?

Acaba Türkiye’de her yıl kaç kişi ilaçların yan tesirleri yüzünden ölüyor?

Kaç kişi boş yere ameliyat ediliyor?

Boş yere ameliyat deyince birden aklıma geldi; Avrupa’da sezaryenle doğum oranı %20’nin altında iken İstanbul’da % 39.7 imiş.

Bu konularda ciddi araştırmalar olduğunu sanmıyorum. İnşallah yapmaya da kalkmazlar! İster misiniz Avrupalılar bu sefer de ‘Sizin doktorlar her karnı ağrıyanın apandisitini, safra kesesini alıyor, kadın doğum doktorlarınız gereksiz yere sezaryen yapıyor’ deyip bizi Avrupa Birliği’ne almasınlar. Nereden bilsinler bizim çalışkan cerrahlarımızın boş durmayı sevmediğini, yufka yürekli kadın doğum doktorlarımızın hastalarının acı çekmesine dayanamadığını!…

Benim esas dikkatinizi çekmek istediğim konu son günlerde SSK’lı hastalara anlaşmalı özel hastanelere gitme imkanının tanınması ile bu hastanelerde ortaya çıkan hasta yığılması sorunu. Yıllardır devlet hastanelerinde adam yerine konulmayıp itilip kakılan insanlarımız özel hastanelerin kapısında öyle bir kuyruk yapmış ki bahçe kapılarından dışarı taşıyorlar. Gazetedeki resimleri görünce yoksa bilmediğimiz bir salgın hastalık başladı da herkes tedaviye mi koştu diye düşündüm…

Özel hastaneler bu kadar yoğun hasta akımı beklemediklerini ve hazırlıksız yakalandıklarını kendileri de kabul ediyorlar ve bir yandan reklam kampanyaları ile hasta sayılarını daha da artırmaya çalışırken diğer yandan yeni doktorlar ve yardımcı sağlık personeli alarak kapasitelerini yükseltmeye çalışıyorlar. Bazı hastanelerin ayda 10 binin üzerinde hasta muayene ettiğini okuyunca gözlerime inanamadım ve müteşebbis Türk insanının organizasyon gücüne bir kez daha hayran kaldım! Diyelim kalp ameliyatı olacaksınız ve anlaşmalı hastaneye gittiniz ‘Yeni ameliyathane bitmek üzere, doktorumuz da yola çıktı geliyor, yarın sabah aç karnına gelin hemen ameliyata alırız’ şeklinde bir cevapla karşılaşabilirsiniz. Maksat müşteriyi kaçırmamak….

Demek ki hastane idaresi, doğru teşhis, doğru tedavi bu kadar kolay bir işmiş! Hasta geldikçe eleman al, cihaz al… Hoooop tamam.. Gelsin yeni hastalar, buradan girin, ilerleyin, üst katta ameliyat olacaksınız, işiniz bitti çıkış şuradan, bir dakika yanlış tarafa gidiyorsunuz orası morg, çıkış sol tarafta…

Önemli olan ayda şu kadar hastaya hizmet vermek değil, hastaların sağlık sorunlarına gerçekten deva olmak, şifa sunmaktır. Sağlık hizmeti; doğru teşhis, doğru tedavi, her şeyden önce yeterli zaman, tecrübe, eğitimli personel, mükemmel bir altyapı ve üstün kalite gerektiren bir iştir. ‘Sıkı denetim’ özelleştirilmeye çalışılan sağlık sisteminin olmazsa olmaz şartı olmalıdır. Eminim Sağlık Bakanlığımızın ilgili birimleri özel hastanelerin bu kadar hızlı gelişeceğini önceden tahmin edip gerekli önlemleri almış, sağlam bir denetim sistemi kurmuştur! Ben gene de acizane, yetkilileri bir uyarayım istiyorum. Aman dikkat!… ‘Hizmet veren de hizmet alan da memnun biz bu işi başardık…’ derken bir de bakarsınız hızlı tren gibi ‘özel hastane treni’ de raydan çıkıp devrilmiş. Dikkat edelim de, altında kalan her zamanki gibi gariban insanlarımız olmasın….

Dr. Murat Kınıkoğlu

muratkinikoglu@yahoo.com

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz