Tavukçuluğumuz elden gidiyor

0
1373

Çözüm olarak şunlar yapılmalıdır:

Öncelikle hastalığın yayılmasını engellemek için harcanan çabalar sürdürülmeli. Kuş konaklama alanları olan deltalar, göllerin çevresi hemen şimdi kanatlılardan arındırmalı ve kanatlılardan arındırılmış bir şerit oluşturulmalıdır. Bu şeritlere yakın bölgelerde serbest gezinen tavuklar için belli süreler kapatılacakları kafes tel bölmeler yapılmalı ve köy tavukçuluğu yapanlar buna zorunlu tutulmalıdır.

Kafes tellerin örnekleri devlet tarafından yapılmalı, tavuk yetiştiricilerine faizsiz ve uzun vadeli olarak destek verilmelidir.

Bu şerit sadece kanatlılardan arınmamalı, göç yolarındaki konaklama alanlarında endüstriyel değil, organik tarım yapılması zorunlu hale getirilmelidir. Yani, tarımsal üretimde kimyasal gübre ile kimyasal ilaç asla kullanılmamalıdır.

Kuş konaklama alanlarının çevresinde yapılmış olan konutlar derhal kaldırılmalıdır.

Tarım İl Müdürlüğü elemanları sadece tavuk itlafı için köye gönderilmemelidir. Tarım elemanları hafızalarda sadece tavuk öldürücü olarak yer etmemeli, iyi yönlendirilme ve olanak sunulması halinde çok yararlı işler yaptıkları geçmiş çalışmalarından hatırlanmalıdır.

Tarım İl Müdürlükleri, tavuk hastalığında ve teşhisinde uzman olan elemanlarını köylere önden göndermeli; tavukların hastalıklı olup olmadıklarını bu uzmanlar belirlemelidir. Bunların ardından hastalıklı tavukların itlafı için ayrı bir ekip(ler) köye gitmelidir. Sağlıklı tavuk, kaz ve ördeklerin yaşatılması için eğitim verecek, donanım sağlayacak ve kuracak olan elemanlar, uzmanlardan sonra köye girmelidir.

Elemanlar aynı zamanda hastalıklı olmayan tavukların ayrımını yapan uzman öncülerin girdiği köylerdeki bulguların değerlendirilmeleri doğrultusunda itlaf yapmalı sağlıklı tavukların yaşatılmasına özel önem ve titizlik göstermelidir. Bütün köyler (hastalık bulgusuna rastlanan ve rastlanmayan) gezilerek tavuk besleyenler eğitilmeli, tavuk menşeimiz ve tavuk çeşitliliğimiz koruma altına alınmalıdır.

Yetkililer bütün köylerde sadece tavukları öldürüp, tavuk menşeimizi yok edecek itlaf ve itlaf karşılığı olarak tavuk başı para vermeyi değil, beraberinde menşeimizi korumak, köy tavukçuluğunu sürdürebilmek bunun için gerekli düzeneği kurabilmesi amacıyla da köylülere ayrıca destek vermelidir. Yani amaç sağlıklı köy tavuklarını yaşatmayı esas almalıdır. Başka bir deyişle; yetkililer, gıda güvencesinin sürdürülebilir olması için sürdürülebilir köy tarımı bütünlüğü içinde gezici köy tavukçuluğunu yaşatmak için çalışmalıdırlar.

Çünkü Türkiye köylüsünün herkes kadar sağlıklı tavuk eti ve yumurtası ile beslenme ve bu yetiştiricilikten geçimini sağlama hakkı vardır. Bu temel bir insan hakkıdır. “Halkın oyları ile iktidara geldim, ben böyle uygun görüyorum ve yaparım” yaklaşımı, oy ile gelenlere de verilmemiştir. Temel olan insan hakları ve hayvan haklarıdır. Buna herkes gibi halkın oyları ile gelenlerin de uyma zorunluluğu vardır.

Ayrıca Türkiye’de yaşayan tüm insanların sağlıklı, güvenilir, sürekli beyaz et tüketme ihtiyacı ve hakkı, hükümetlerin de bunu sağlama görevleri vardır. Bu çerçevede Türkiye endüstriyel tavuk üretim sektörüne baktığımızda üretim tarzının getirdiği olumsuzlukların dışında kaygılanmamızı gerektirecek pek çok sorun bulunmaktadır.

Bugün kuş gribi bahanesi üzerinden köy tavukçuluğunu, yarın herhangi başka bir hastalık bahanesi ile köy inekçiliği, koyunculuğu ve keçiciliğinin neslini mi tüketeceğiz?

Hükümetin sürdürülebilir köylü tarımını, zamanında önlem almayarak insan sağlığı ve hayvanların felaketi üzerinden bir propaganda yürüterek tasfiye edip, yerine şirket tarımcılığını ikame etmek istemesi bizi endişelendirmektedir. Hükümetin tarım ve hayvancılık konusunda attığı her adımı bu nedenle yakın takibe almanın gerekliliğine inanmaktayız.

Hükümeti köylüden yana olmayacaksa da en azından üretici kesimler arasında tarafsızlığa, eşit davranmaya, halkı yanlı ve yanlış bilgilendirmeden kaçınmaya, doğru bilgilendirmeye davet ediyoruz.

Abdullah AYSU

Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platform Sözcüsü
Cumhuriyet-Tarım ve Hayvancılık 14.02.2006

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz